KORDON KANIYLA BİRİNİN HAYATINI NASIL KURTARABİLİRİZ?

Görsel sonucu

 

Kordon kanının, bazı kanser türleri de dahil olmak üzere hayatı tehdit eden bazı hastalıkların tedavisine yardımcı olabileceğini biliyor muydunuz?

Kordon kanı nedir?

Anneyle rahimdeki bebek (fetus) arasında bulunan, gebelik boyunca bebeğin besin ve oksijen gereksinimini sağlayan göbek kordonundan doğum sonrasında toplanabilen kandır. İçinde kök hücreler bulunur. Kordon kanı az hacimde (yaklaşık 100 ml) olduğu için içerdiği hematopoetik kök hücre sayısı da sınırlı olup bu miktar kemik iliği veya periferik kandan elde edilebilen hücre miktarından çok daha azdır.

Kordon kanı ‘hematopoetik kök hücreler’ denen çok kıymetli bir içeriğe sahiptir. Hematopoetik kök hücreler, herkesin kanında ve kemik iliğinde bulunan olgunlaşmamış kan oluşturan hücrelerdir. Vücudunuzun sağlıklı kalması için kırmızı veya beyaz kan hücrelerine ve trombositlere dönüşürler. Fakat kemik iliği hastalığı olan hastalarda bu sistem uygun şekilde çalışmaz. Kök hücre nakli tedavi başarısını oldukça artırabilen bir tedavi yöntemidir. Bunlardan birisi olan kordon kanı, nakil amacı ile gerekli yedek doku için potansiyel bir kaynak sunar. Dünya genelinde kordon kanı kullanılan 25.000'in üzerinde nakil gerçekleştirilmiştir.

Kordon kanı bağışı çok kolaydır. Genellikle göbek kordonu, plasenta ve kordonda bulunan kan, bebeğin doğumundan sonra atılır.

Kordon kanının bağışı, anne ve bebek için güvenli olan ağrısız bir işlemdir.

Anne ile bebek arasındaki kordon kesildikten sonra göbek bağı ve plasentadan kan toplanır (yaklaşık 1,5 çay bardağı). Tüm işlem yaklaşık 5 dakika sürer.

Bağış yapmayı düşünüyorsanız, doğum uzmanınızla veya sağlık ekibinizin diğer bir üyesiyle konuşmalısınız. Hastanenizin birlikte çalıştığı kordon kanı bankası ile gebeliğin 34. haftasından önce temasa geçmesi gerekir. 

Bir dizi basit sağlık kontrolü yapacaksınız ve ardından kordon kanı bağışlamak ve saklamak için kordon kan bankasına onay vermeniz gerekecektir…

Kordon kanı bağışlandıktan sonra ne olur?

  • İlk olarak, insan lökosit antijeni (HLA) uyumunu bulmak için test edilecektir. HLA proteinlerinin özel kombinasyonu her kişinin kanını "doku tipi"ne göre benzersiz kılar. HLA uyumlu kemik iliğinin, konakçı hastalığı (GVHD) adı verilen transplantasyonun muhtemel bir yan etkisine neden olma olasılığı daha düşüktür. GVHD, nakledilen dokudaki bağışıklık hücrelerinin, alıcının vücudunu "yabancı" olarak tanımasına ve ona saldırmasına neden olur. 
  • Daha sonra, kordon kanı bankası kordon kanı HLA türünü verici kayıt defterine kaydeder. Kordon kanı bankası, hastanın HLA tipi ile eşleşene kadar kordon kanını bir dondurucuda depolar.
  • Ardından, doktorlar nakil ihtiyacı olan hastalar adına bağış kayıtlarında arama yapar. Hedef, yakın ailesi HLA eşleşmesi olmayan hastalar için bir HLA eşleşmesi bulmaktır.

 

Bu noktada, ihtiyacı olan herkesin kök hücreye ulaşabilmesi açısından ailelerin bağış yapmaya özendirilmesi önemlidir.

Kaynaklar:

  1. http://www.cancer.net/blog/2017-02/how-umbilical-cord-blood-can-save-someones-life
  2. Karen K. Ballen,1 Eliane Gluckman,2 and Hal E. Broxmeyer3, Umbilical cord blood transplantation: the first 25 years and beyond, BLOOD, 25 JULY 2013 x VOLUME 122, NUMBER 4

Bu gönderiyi paylaş