Fazla kilolarımızdan neden kurtulmalıyız ?
Fazla kilolarımızdan neden kurtulmalıyız ?
Obezite tüm dünyada en önemli sağlık sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Halen dünyada ilk sıradaki ölüm sebebi olan kalp damar hastalıklarının da en önemli sebebi olması nedeni ile obezitenin ölümcül sonuçlarının varlığından söz etmek de mümkün. Şeker hastalığı, hipertansiyon, pıhtı oluşumuna yatkınlık gibi durumlar ve bazı kanser türlerinin fazla kilolu hastalarda daha sık görülmesi, yaşam kalitesinin bozulması, hareket yeteneğinin azalması, başkalarına bağımlılık gibi pek çok olumsuz durum fazla kilolarımızdan kurtulmamız gerektiğinin en önemli kanıtları.
Obezite nasıl gelişir ?
Ancak aldığımız ve harcadığımız kalori dengesi içinde yani harcadığımızdan fazla kalori almayarak ideal kilomuzda kalabiliriz. Günlük yaşantımızda harcadığımızdan fazla kalori alımı doğrudan fazla kilo olarak karşımıza çıkar.
Nasıl kalori alırız ?
Temel besin ve kalori kaynaklarımız karbonhidratlar, proteinler ve yağlar. Tüm yaşamsal fonksiyonlarımızı, günlük aktivitelerimizi sürdürebilmemiz için gerekli kaloriyi bu kaynaklardan sağlıyoruz.
1 gr yağ 9 kalori, 1 gr protein 4 kalori, 1 gr karbonhidrat 4 kalori enerji verir. Alkol tüketenler için 1 gr alkol 7 kalorilik bir enerji sağlar. Aldığınız ancak harcayamadığınız fazla kalori vücutta yağa dönüşerek depolanır.
Nasıl kalori harcarız ?
Aldığınız her bir kalori vücutta biyokimyasal işlemlerden geçerek ihtiyacımız olduğu kadar enerjiye dönüşür ve istirahat halinde kalbimizin atmasından, herhangi bir şey düşünmekten ağır kas egzersizlerine kadar tüm aktivitelerimiz için kalori harcarız. Metabolizma alınan kalorinin harcanmasını sağlar ve metabolizmamızı etkileyen bir takım belirleyiciler vardır.
Metabolizma Hızı nedir, nelerden etkilenir ?
Aldığımız kaloriyi bazal metabolik hız ve fiziksel aktivite yoluyla harcarız. Bazal Metabolik Hız, 24 saat içinde hiç hareket etmeden, dinlenir durumda yaşamsal fonksiyonlarımız için gerekli enerji miktarıdır. Ve aslında alınan enerjinin büyük kısmı buna harcanır.
Bazal metabolizma hızının en önemli belirleyicilerinden biri genetik özelliklerdir.
Kadınlarda erkeklere göre düşük olan metabolizma hızı yaş ilerledikçe de her iki cinste de yavaşlar.
Ne yazık ki vücuttaki yağ oranı arttıkça bazal metabolik hız yavaşlamaktadır. Bu da kilo vermeyi güçleştiren bir faktör olarak karşımıza çıkar.
Tiroid bezinden salınan tiroid hormonu bazal metabolik hızın önemli bir belirleyenidir. Tiroid bezinin yavaş çalıştığı, hipotiroidi dediğimiz durumda kilo vermek güçleşir hipotiroidi hastaları aldıkları kalori miktarı aynı kalsa bile hızla kilo alır.
İnsülin direnci yine kalori harcamamızı yavaşlatan ve kilo verememize neden olan bir durumdur. Pankreastan salınan insülin miktarındaki artış ve yine genetik nedenlerle karşımıza çıkabilen insülin direnci durumunda metabolizma alınan kaloriyi enerjiye dönüştüremeyip yağ olarak depolamaya yönelir.
Fiziksel aktivite ile harcayabildiğimiz kalori miktarında vücut kas kütlesi belirleyicidir. Artan kas oranı elbette daha kolay kalori harcamamıza olanak verecektir ve bu da ancak düzenli fiziksel aktiviteyle mümkündür.
Besinlerle ilgili olarak protein içeren besinler metabolizma hızını artırır. Kalori miktarı aynı olsa bile insülin salgılatma özelliği dediğimiz glisemik indeks değeri yüksek besinler düşük olanlara göre daha fazla kilo alımına neden olur.
Uzun açlık durumlarında metabolizma yavaşlar, vücut daha az enerji harcamaya alışır.
Yeterli su tüketimi metabolizmanın çalışması için çok önemlidir.
Sağlıklı bir diyete ve yeterli aktiviteye rağmen kilo verememe durumunda ne yapılmalı ?
Kişiler sağlıklı, harcadıklarıyla orantılı olarak kalori ve besin alıyor olmalarına rağmen kilo verememeleri durumunda hekime başvurmalı. Her diyet kişinin beslenme şekline, günlük aktivitelerine ve yaşam tarzına uygun olarak, kişiye özel planlanmalıdır. Anormal olarak kilo alan ya da diyete rağmen kilo veremeyen hastanın ilk etapta tiroid fonksiyonları ve insülin direnci açısından değerlendirmesi gerekir.