Mevsimsel Duygu Durum Bozukluğu (Mevsimsel Depresyon)
Mevsimsel Duygu Durum Bozukluğu
(Mevsimsel Depresyon)
Mevsim değişikliklerinin kişinin ruhsal durumunu, enerji düzeyini, uyku süresini, iştahı ve yemek alışkanlıklarını ve sosyal yaşantısını etkileme derecesinin normale göre fazlalığı mevsimsellik olarak tanımlanabilir.
Hastalık genelde kış aylarında görülen aşırı yemek yemeye meyil, buna bağlı kilo artışı ve beraberinde gelen enerji kaybı ile aşırı uyku haliyle kendini göstermektedir. Bu belirtiler mevsimsel duygu durum bozukluğunun başlangıç belirtileridir. Diğer tipik depresif duygu durum belirtileri ki bunların arasında sosyal çekilme, anksiyete, ağrı gibi yakınmaları sayılabilir, hastalığın daha sonraki dönemlerinde ortaya çıkarlar. İşe adaptasyon, kişiler arasındaki sıkıntılar bu belirtilere sıklıkla eşlik eder.
Hastalığın seyri genelde sonbahar kış aylarında artarak giderken, bazı hallerde bunun tam tersinin gözlendiği de bilinmektedir.
Hastalığın nedenleri araştırılırken dikkat çeken hususlardan birincisi, gözün günlük ve mevsimsel ışık değişikliklerini merkezi sinir sistemine iletme özelliğinin bozulmasıdır. Kışın bu değişiklikler yeteri duyarlılıkta veya yanlış olarak beyne iletilememektedir.
Bu hastalarda ışık tedavisinin etkisinin nasıl olduğu tam olarak açıklanamamış olsa da, etkili olduğu gösterilmiştir. Mevsimsel tabloda, depresyonlar genellikle hafif ve orta derecededir; nadiren hastaların yatırılarak tedavi edilmesi gerekmektedir.
Genel olarak toplumda, ruhsal sorunlara daha çok kış aylarında rastlandığı bilinmektedir, ancak bu sorunların hepsi bir mevsimsel duygu durum bozukluğu olarak kabul edilip tedavi edilmeleri gerekmez. Bu değişiklikler daha düşük seviyede olup mevsimsel duygu durum bozukluklarından daha sık görülürler.
Mevsimsel duygu durum bozukluğu, hemen herkeste ortaya çıkan normal mevsimsel değişikliklerin adeta uç bir durumu olduğundan, tedavisiz kendi kendini sınırlayabilmektedir. Normal kişilerde, mevsimlere bağlı olarak kilo farklılıklarına ve tiroit işlev değişikliklerine rastlanabilmektedir. Ancak mevsimsel duygu durum bozukluğunun majör depresyonun bir türü olduğu asla unutulmamalı ve ihmal edilmemelidir. Hastalığı mevsimsellik ile açıklamanın yanı sıra, kişilik ve karaktere göre de özellikler içerdiği dikkat çekmektedir.
Bir duygu durum bozukluğuna mevsimsel duygudurum bozukluğu diyebilmek için depresif periyodun yılın belli bir dönemi ile ilişkili olması koşulu yanı sıra ardışık iki yıl içinde sonbahar kış aylarında başlayan ve ilkbahar yaz aylarında düzelen atakların olması , başka bir ruhsal hastalığının bulunmaması, hastalığı tetikleyici psikososyal stres faktörlerinin olmamasına da dikkat edilmektedir.
Hala mevsimsel duygudurum bozukluğunun diğer depresyon tiplerinden nasıl ayrılacağı tam olarak belirlenememektedir ve daha çok atipik depresyonlara benzerlik göstermektedirler. Hastalık genel olarak aşırı yemek yeme, karbonhidrattan zengin yiyeceklere karşı aşırı istek, kilo alma aşırı uyku ve yorgunluk ile karakterize olduğu tanımlanmıştır, daha küçük yaşlarda görülmeye başlamakta ve kadınlarda görülme oranı diğer depresif hastalıklardan daha yüksek bulunmaktadır.
Hastalar genelde ilkbahar yaz aylarında depresyondan çıkarak nispeten artmış bir enerji ve hareketlilik içine girmektedir. Bu durumun hipomaniden, dolayısıyla tip 2 bipolar hastalıktan ayrılması zorlaşmaktadır.
Hastalığın tedavisinde farklı yöntemler denenmiştir. Bunlar arasında ışık tedavisi özellikle doğru tanı konulmuş hastalarda oldukça etkili bulunmaktadır. Işık tedavisi birden fazla mekanizmayla antidepresan bir etkinlik göstermektedir. Sonbahar ve kış aylarında melatoninin daha uzun süreli salınması organizmada enerji depolanması sürecini başlatır ve daha fazla gıda alımına ve daha fazla uykuya sebep olmaktadır. Işık tedavisi ile melatonin salınım süresi azaltılmaya çalışılarak bu sürecin tersine çevrilmesi amaçlanmaktadır.
Tabii hastalığın tedavisinde değişik antidepresanlar kullanılabilmektedir. Ancak ışık tedavisinin ilaçlara göre yan etkisinin olmaması, halen bu tedaviyi doğru tanı konulmuş mevsimsel depresyon vakınmalarında birinci tercih yapmaktadır.
Biz kendimiz mevsimsel duygu durum değişikliğine karşı neler yapabiliriz?
- Gün ışığından faydalanmayı ihmal etmeyin, bunun için kapalı mekanlarda kalmayın, eve hapsolmayın, mesai aralarınızda, öğlen yemeklerinizden sonra açık havaya çıkmaya özen gösterin
- Sağlıklı uykuya önem verin, geceleri çok yemek özellikle karbonhidrattan zengin şeyler yemeyin, aşırı yorucu spor yapmayın, odanızın iyi havalanmış olmasına, yatağınızın ve yastığınızın uygun olmasına özen gösterin. Sessizlik ve karanlık sağlamaya çalışın. Geceleri yatakta televizyon, cep telefonu, laptop gibi cihazlarla vakit geçirmeyin, uykunuzu sağlayacak melatonin ancak karanlık halinde etkili olacaktır.
- Mutlaka hobileriniz ve tutkularınız olsun.
- Özel bir spor yapmanıza gerek yok, açık havada yürümek, en az haftada 3 defa 30-40 dakika kadar, kaslarınızdan salınan ve mutluluk merkezinizi uyaran madderin aktive olmasına yardım edecektir.
- Sosyal ilişkilerinize özen gösterin, arkadaşlarınızla vakit geçirin, en azından hiç aramadığınız arkadaşlarınızı zaman zaman arayın.
- Ruh ve bedenin bir bütün olarak hareket edebilmesine yardımcı olacak, yoga, farkındalık egzersizleri, nefes egzersizleri, kas gevşeme egzersizleri gibi meditatif yöntemleri kullanmaya, hayatınıza sokmaya çalışın. Uzun vadede dikkatinize, konsantrasyonunuza da iyi gelecekler ve performansınızı artıracaklardır.
- Beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirin ve sağlıklı dengeli beslenmeye özen gösterin. Mevsimsel duygu durum bozukluklarında artan karbonhidrattan zengin besinler tüketmekten kaçının. İlk başta bu besinler kısa süreli iyi hissetmenize neden olsalar da, aşırı kilo alımı ile sizi uzun vadede daha da mutsuz edeceklerdir.
- Sorunlarınızın hepsi ile aynı anda mücadele etmeye çalışmayın, bir önem sırası yapın, sorunlarınızı çözdükçe, diğer sorunlarınızla uğraşmak için daha çok zamanınız ve gücünüz olacak ve daha motive olacaksınız.
Uzmanlardan yardım almaktan çekinmeyin, yaşam koçları, klinik psikologlar ve gerekirse psikiyatristlere danışın, onların önerilerini takip etmeye çalışın