YENİ DOĞAN BEBEK TIBBİ BAKIMI

Yenidoğan bebeğin erken tıbbi bakımı anne baba kimliklerini de güçlendirmelidir.


Uzun ve heyecanlı bir bekleyişin ardından bebeğini kucağına almak, dünyada eşi benzeri olmayan bir mutluluktur. Anne-baba bebeği için en doğru ve en iyi olanı ister. Bu nedenle bir bebeği büyütürken asıl rehber, bebeğin kendi anne ve babasının içgüdüleridir. Her anne ve babanın bebeği ile kendine has, biricik ve eşsiz ilişkisini kurmada, sağlık çalışanları ve tıbbi bilgiler sadece destekleyici olabilir. Bu sayede ebeveynler kendilerini bebekleri ile sağlıklı, mutlu, doyumlu bir ilişkinin içinde bulurlar.


Yeni doğan dönemi hayatın ilk 28 gününü kapsayan ve kendi içinde hassasiyetleri olan, yaşamın bundan sonraki döneminden keskin şekilde ayrı tutulması gereken bir dönemdir. Bu dönemde bebeğin vücudunda pek çok fizyolojik değişiklikler meydana gelir. Bu değişiklikler sayesinde bebek yaşama uyum sağlar. Bu dönemde karşılaşılan bazı tıbbi sorunlara sakin, ancak hızlı ve dinamik bir yaklaşım gerekir. 


Yeni doğmuş bir bebek için öncelikle, en gereksinim duyduğu şey, onu tüm varlığı ile sahiplenen, sarmalayan, koruyan sıcak bir kucaktır. Bu kucak, onun için, dünyanın parlak ışıklarına, yüksek yoğunluktaki seslerine ve uyarıcı kokularına alışmada güvenli bir liman gibidir. Anne karnında duymaya alışık olduğu kalp seslerine en yakın mesafede, kucakta durmak ister. Sıcacık bir kucakta emerek vücuduna aldığı sevgi yüklü sıvı, anne sütü, bu dünyada doyum sağlayarak var olabileceğinin garantisidir. Bebeğin, ebeveynlerinin yanında deneyimlediği, bu hayata alışma/uyum sağlama sürecinde, hassasiyetlerinin farkında ve olası risklere hazırlıklı, deneyimli bir yenidoğan uzmanı ve tecrübeli hemşireler tarafından izlenmesi çok önemlidir. Bu dönemde bebeğin günlük olarak muayene edilmesi, vücut ağırlığı değişiminin, gerekirse kan şekerinin ve sarılık olup olmadığının takip edilmesi gerekir. Yapılan tarama testleri ile yaşamı tehdit edebilecek bir kalp hastalığının olmadığı, işitmesinin normal olduğu, erken tanı ile tedavisi mümkün olabilecek bir hastalığı bulunmadığı test edilir.


Bebeğin evde bakımı ile ilgili ebeveynlerinin bilgilendirilmesi de çok önemlidir. Bebeğe evde bakım verecek kişilerin, yeni karşılaşacakları durumları anlamlandırmaları ve bazı riskli durumları gözden kaçırmamaları için, bu uyum süreci tamamlanana kadar, aralıklı poliklinik takibi gerekir.
Bebeğin takibinde oluşabilecek tıbbi bakım ve tedavi gerektiren durumların; anne-babanın bebekleri ile arasındaki bağlanma, kabul ve onay süreçlerini olumsuz etkilemeden, korkutmadan, kaygılandırmadan gerçekleştirilmesi önemlidir. Uygun tıbbi yaklaşımı sunarken,  anne ve babalık sezgilerinin de dikkate alınması ve yeni oluşan kimliklere saygı duyulması kritiktir.  Örneğin, yaşanan bir ‘az beslenmeye bağlı sarılık’ sorununun annenin kendisine ve emzirmeye olan güvenini sarstığı sıklıkla gözlenir. Oysa emzirme ve süt gelişi, günden güne gelişen, bebeğin ihtiyacına göre şekillenen, dinamik bir süreçtir. Bu durumun iyi anlaşılması ve güveni zedeleyen yaklaşımlarda bulunulmaması gerekir. Bunun yerine emzirme sürecinin günbegün takip edilmesi ve annenin desteklenmesi ile başarılı bir emzirme, sağlıklı bir uyum süreci yaşanır. 


Bazen, önceden beklenmeyen ve bebeğin Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde izlenmesini ve tedavi edilmesini gerektiren durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bu durumlara hazırlıklı bir yenidoğan ekibinin bulunduğu, donanımlı hastanelerde doğum yapmayı tercih etmek, bu nedenle çok önemlidir. Bebeğin yoğun bakımda izlendiği durumda da emzirme ve anne-bebek bağlanmasına özen gösterilmelidir. Böylece, bebeklerine en uygun yaklaşımın yapılmakta olduğunun güveni içindeki anne-baba, anne baba kimliklerini de fark ederek süreci daha olumlu deneyimler, bebeklerini ‘kırılgan’ değil ‘güçlü’ olarak algılar, anne babalık kimlikleri de kaygılı değil güvenli, destekleyici olur.


Her bebeğin, her anne-babanın sadece bedensel değil, duygusal ve zihinsel sağlığını da öne çıkaran erken tıbbi bakımın, daha sağlıklı, mutlu bir aile ve toplum için de gerekli olduğuna inanıyoruz. Tüm anne-babalarımızın ve bebeklerimizin bu süreci sağlık ve mutlulukla geçirmelerini diliyoruz.  
 

Bu gönderiyi paylaş