Lösante Blog

Kanser tedavisi sırasında ve sonrasında cinsel fonksiyon bozuklukları genellikle hastaların rahat konuşamadığı ya da zaman kısıtlılığı nedeni ile hekim ile ayrıntılı konuşulamamış konular arasında yer almaktadır. Kanser tanısı sonrasında başlanan hormonal tedaviler, pelvis bölgesine uygulanan cerrahi ve radyoterapi hastada cinsel fonksiyon bozukluklarına sebep olabilir. Kanser tanısı ile birlikte yaşanan anksiyete ve depresyon da bu duruma katkıda bulunabilir. Kanser tedavisi sonrasında yaşanan cinsel fonksiyon bozuklukları ise hayat kalitesinin bozulmasına sebep olur. Tedavi sırasında ya da sonrasında erkek ve kadın hastalarda gelişen cinsel fonksiyon bozuklukları ile ilgili değerlendirme hastaların yaşam kalitesine katkıda bulunur.

Cinsel fonksiyon bozuklukları kanser bölgesine ve tedavi modalitesine göre değişmektedir. Erkek hastalarda kanser tedavisi sonrasında erektil disfonksiyon görülebilir. Özellikle kalın bağırsak, rektum ve prostat kanserlerinde radyoterapi, cerrahi ya da hormonal tedaviler sonrasında erektil disfonsiyon  görülebilmektedir.

Kadın hastalarda; meme kanseri ya da jinekolojik kanserler nedeni ile tedavi gören hastalarda cinsel fonksiyon bozuklukları görülebilmektedir. Meme kanseri tedavisi gören hastalarda kemoterapi sonrasında gelişen menopoz durumu ile cinsel fonksiyon bozuklukları görülmektedir. Meme kanseri tedavisi sonrasında vücut imajındaki değişiklikler de hastaların cinsel yaşamlarını etkilemektedir. Rahim ağzı (serviks) kanseri tanısı olan hastalarda ise  radyoterapi ile tedavi edilen hastalarda vajinal kuruluk, cinsel birliktelik sırasında ağrı, orgazm olamama gibi cinsel yaşam problemleri cerrahi olarak tedavi edilen hastalara göre daha fazla görülmektedir.

Tedavi öncesinde cinsel yaşam ile ilgili sorular ve endişeler hekim ile paylaşılmalıdır. Tedavi sürecinde ya da sonrasında sorunlara yönelik çeşitli tedaviler önerilebilir.

Bilgi ve Randevu için;

0 (312) 666 7 666