VARİS VE VENÖZ YETMEZLİK

Gün sonunda ayaklarınızda ve bacaklarınızda şişme ve ağrı oluyorsa varis hastası olabilirsiniz.

Varis; bacaklardaki mavi-mor renkte toplardamarların değişik boyutlarda ciltten kabararak görünür hale gelmesidir.

Venöz Yetmezlik ise; bacak ana damarlarının genişleyerek kan kaçağına yol açması ve buna bağlı ağrı, yanma, şişme, gece krampı, renk değişikliği ve yeni varis oluşumu gibi şikâyetlere neden olmasıdır.

Sıklıkla venöz yetmezlik neden, varis ise sonuçtur.

Önlem alınmayan ve tedavi edilmeyen venöz yetmezlik ve varis günlük şikâyetlere/estetik sıkıntılara neden olması dışında, ilerleyerek bacaklarda iyileşmeyen yaralara ya da akciğer embolisi gibi hayatı tehdit eden ciddi sorunlara yol açabilir.

Erken teşhis ve basit günlük önlemler yaşam kalitesini ve güvenliğini artırır.

Radyo frekans ya da lazer gibi modern girişimsel yöntemlerle cilt kesileri yapmadan hastalığın tedavisi sağlanabilir.

Varis ve venöz yetmezlik için risk faktörleri nelerdir? Kimler varis hastası olur?

1) Yaş; yaş ilerledikçe bacaklarda varis ve venöz yetmezlik ile ilgili bulgular, şikâyetler ortaya çıkabilir ve ilerleme gösterebilir. Toplumda varis ciltte kılcal damarlardan ayak ve bacakta yara oluşumuna kadar geniş bir yelpaze içinde bulunabilene yaygın bir sağlık sorunudur. Varis ve venöz yetmezlik tanısı olan hastalar yaş aldıkça hastalıkları ilerleyebilir.

2) Aile öyküsü: varis gelişimi için bir risk faktörü olabilir. Hem anne hem de baba tarafında varis öyküsü olan kişiler, toplum genelinden daha yüksek oranda varis gelişimi gösterebilirler.

3) Uzun süre ayakta kalmayı gerektiren meslekler risk grubundadır. Öğretmen, cerrah, garson, berber gibi meslekler bunun klasik örnekleridir. Diğer yandan günümüz modern yaşamında uzun süre masa başı, ayakları sarkık durumda ve hareketsiz kalan ofis çalışanları da yeni ve sayıları gün geçtikçe artan yeni bir risk grubu oluşturmaktadır.

4) Kadın cinsiyet tıp tarihinde varis hastalığı için genel bir risk grubu olarak değerlendirilmiştir. Gebelik, çok sayıda doğum ve çoğul gebeliği olan kadınlar bu süreçlerde yaşadıkları fizyolojik değişiklikler ve bedensel yükler nedeniyle varis oluşumuna daha yatkın hale gelebilirler.

5) Vücut ağırlığı yüksek ve hareketsiz, egzersiz yapmayan kişiler risk grubundadır.

6) Kronik (yaşam boyu süren) kabızlık ıkınma hareketine bağlı gövde içi artan basıncın toplardamarlara yansıması varis gelişimi açısından risk oluşturur.

7) Bacak travması, ortopedik girişim geçireler, uzun süre hareketsiz kalan kişiler ile farklı nedenlerle toplardamar tıkanıklılığı/iltihabı (tromboflebit-flebit) geçiren hastalar varis/venöz yetmezlik gelişmesi açısından risk taşırlar.

Varis ve venöz yetmezlik tanısı nasıl koyulur?

Bacaklarınızda gerek görsel varis oluşumları gerekse ağrı-şişme gibi şikâyetleriniz var ise konu ile ilgili bir uzmana başvurmanız önerilir. Şunu akılda tutmak gerekli; varis ve venöz yetmezlik ilerleyici özellikte kronik (yaşam boyu süren) bir hastalıktır. Erken teşhis ve önlemler hastalık sürecini yönetmekte önemlidir.

Tanı için: Öncelikle genel bir değerlendirme ve muayene doktorunuz tarafından yapılır. Bu süreçte varis/venöz yetmezlik ile ilgili farklı değerlendirme ölçekleri kullanılarak hastalığın tanımlanması ve klinik olarak derecelendirilmesi yapılmalıdır.

Pletismografi bir tanı aracıdır: Nasıl çalışır? Varis ve venöz yetmezlikte bacak toplardamarlarında kan akımı yavaşlar ve kan hacmi artar. Bacak hareketleri, örneğin yürüyüş; bacak kaslarının çalıştırarak bu kanı pompalayarak harekete geçirir. İşte bu süreci ölçebilen pletismograf cihazı ile hem hastalığın temel tanısını koymak, ayırıcı tanısını yapmak hem de uygulanan tedavi yöntemlerinin sonuçlarını ölçümsel olarak belirlemek mümkündür.

Renkli doppler ultrason ise toplar damarlarının şekilsel özelliklerini ve deformasyonlarını görüntülerken, damar içi kan akım yönü, düzeni ve ters yönlü akımlarını tespit eder. Hem hastalığı tanımlamada hem de bacak damar yapısının haritalanarak uygun tedavi yönteminin belirlenmesinde ve uygulanmasında yol gösterir.

Varis ve venöz yetmezlik tanısı aldık, şimdi ne yapacağız?

Öncelikle varis ve venöz yetmezliğin kronik (yaşam boyu süren), ilerleyici özellikte bir hastalık olduğunu bilerek günlük yaşam akışında bacak damarları üzerindeki yükü azaltacak önlemler alınması gerekir.

 

  1. Kilo kontrolü, ne kadar az vücut ağırlığı o kadar iyi - düşük ağırlık günün üçte ikisinde gövdenin altında kalan bacak toplardamarlarının üzerindeki yükü azaltacaktır.
  2. Otururken ve istirahat halinde, ortam ve şartların uygunluğu oranında bacaklarının uzatılması toplardamar basıncını azaltır. Ancak bunu yaparken diz ve kalça eklemine yük bindirerek gerilim oluşturacak duruşlardan kaçınılmalıdır.
  3. Ayakları uzatmak iyi de olsa, belirli aralıklarla kalkıp yürümek, bacak kaslarını çalıştırarak toplardamar kanını pompa etkisi ile hareketlendirir. Bu noktada egzersiz; en azından günlük, düzenli ve kişinin fiziki kapasitesine uygun oranda ve tempoda yürüyüş hem genel sağlığa hem de bacak dolaşımına katkı sağlayacaktır. Bisiklete binmek, pedal çevirmek ve yüzmek bu açıdan önerilen egzersizlerdir.
  4. Dar, sıkı ve kasık-bacak bölgesine baskı oluşturarak toplardamarlarında kan akışı zora sokacak kıyafetlerden kaçınmak gerekir. Yüksek topuklu ayakkabılar bacak kasları üzerinde doğrudan bir kasılma etkisi oluşturarak, kan dolaşımını yavaşlatacağından özel günler dışında günlük kullanımı tercih edilmemelidir.
  5. Sıcak varisli-genişlemiş damarların daha da yıpranmasına ve görsel varislerin ile venöz yetmezliğin ilerlemesine neden olur. Burada vurgulamak istediğim; hamam, kaplıca, güneş banyosu gibi doğrudan ve uzun süreli temastan kaçınılmasıdır.
  6. Sürekli kabızlık; karın içi basıncın sık sık arttırılmasına neden olarak toplardamar gerilimini yükselteceği için gerekirse tıbbi yardım alınarak çözülmesi gereken bir süreçtir.

Varis çorabı - kâbus mu kurtarıcı mı?

Varisiniz var ve size varis çorabı önerildi!

“Ben onu kullanmam, kullanamam!” seslerini duyar gibiyim!

Varis çorabı hastalığın her evresinde toplardamar dolaşımına destek olarak şikâyetleri azaltacağı gibi hastalığın ilerlemesine ve yayılmasına engel olur. Tabii ki düzenli kullanılması şartıyla.

Varis çorabı tedavi edici değil, destekleyici bir yöntemdir. Ancak günün üçte ikilik bölümünü bacakları sarkık olarak yer çekimi altında geçiren varis ve venöz yetmezlik hastalarını korumak ve rahatlatmak için en etkili yöntemdir. Şikâyetleri azaltarak yaşam kalitesini yükseltir. İlerleyici vasıfta olan hastalığın yayılma hızını frenler.

Herkes varis çorabından fayda görür!

Varis ya da venöz yetmezlik tanısı olmayan kişilerde de yorucu yoğun günlerde, uzun seyahatlerde doktorunuzun önerdiği özellikte varis çorabı giyerek, her insanın başına gelebilecek olan ‘ayaklarına karasuların inmesine’ engel olabilir, hem de kilo fazlası, şeker hastalığı, damar sertliği, sigara içicisi gibi dolaşımsal risk faktörleri olan kişilerde damar içinde pıhtı oluşumu ve akciğere emboli (pıhtı) atması gibi ciddi hayati tehlike oluşturabilecek durumların önüne geçilebilir.

Diz altı, kasığa kadar, külotlu varis çorap tipleri, düşük, orta ve yüksek basınçlı dokuma özellikli çoraplar mevcuttur. Size hangi tip çorabın gerekli olduğunu yapılan değerlendirme, tetkik ve uygulamalar sonrası doktorunuz bilgilendirecektir.

Varis çorabı kullanımında en önemli üç altın kural:

1.Çorap tercih edilen modele göre medikal firmanın alacağı bacak ölçüsüne göre alınır.

2. Çorap sabah ilk iş, yataktan kalmadan giyilir - akşam yatarken çıkartılır.

3. Çorabın fayda ve etkinliği için düzenli kullanım gerekir.

Varis çorabı nasıl alınmalı?

  1. Varis çorabı ayaklar ve bacaklar şişmeden-gerilmeden sabah olabildiğince erken saate alınmalıdır.
  2. Doktorunuzun önerdiği yükseklik (diz altı, kasığa kadar, külotlu), basınç aralığı (düşük, orta, yüksek) ve diğer bilgileri içiren reçete ile medikal ürünler satan bir mağazadan temin edilir.
  3. Mağazadaki farklı marka ve modeldeki ürünlerin dokuma yapısı ve malzemesinin kullanıcı tarafından gözden geçirilmesi önerilir.
  4. En önemlisi tercih edilen marka ve modelin ölçüm kılavuzuna göre medikal firma yetkilisi tarafından alınan bacak ölçümlerine göre hastaya verilecek çorap belirlenir.
  5. İleri kilolu, lenf ya da lip-ödemli, bacak deformitesi olan hastalarda standart ölçüler uygun olmayabileceği için ‘hastaya özel örme çorap’ planlaması için ayrı ölçü almak gerekebilir.

Varis çorabı nasıl kullanılmalı?

  1. Alınan çorap o gün giyilmez, ertesi sabah yataktan kalmadan giyilir, bütün gün ayakta kalır, akşam yatarken çıkartılır.
  2.  Çorabın faydası ve etkinliği düzenli kullanım ile sağlanır.
  3. Sabah çorap giymeyip, öğlen ayaklarım şişti-ağrıdı-gerildi şikâyetleri sonrası geç giyilen çorap, bacaktaki kan birikmesini sıkıştırıp hapsederek hastanın şikâyetlerini arttırabilir. Tabii burada suçlu çorap değil, yanlış zaman tercihidir.
  4. Çorap kutusunda tarif edilen şekilde yıkanır ve kurutulur, aksi halde erken dönemde özelliklerini kaybedebilir.

Varis çorabı ile yaşam

  1. Düzenli çorap kullanımı için hastaların birden fazla çorap setine ihtiyacı olabilir. Hastanın kullandığı ve tecrübe ederek konforlu bulduğu çoraptan temin etmesi önerilir. Bazen dokuma ve kesim özelikleri nedeniyle ölçüsü birbirine benzeyen farklı marka çorapların birisi hastayı mutlu ederken diğeri rahatsız edebilir. Bu nedenle teknik özellikleri doktor tarafından belirlenen, ölçüsü de medikal firma tarafından tespit edilen çorap için hangi marka ve modelin iyi olduğu hastanın kendi tecrübesiyle belirlenebilir.
  2. Düzenli kullanılan çoraplar zamanla elastik özelliklerini kaybeder. Bu durum gözlemlenerek periyodik yeni çorap temin edilmesi önerilir.

Varis ve venöz yetmezlik tedavisinde güncel yaklaşım nedir?

Öncelikle varis ve venöz yetmezliğin kronik (yaşam boyu süren) ve ilerleyici bir hastalık olduğu bilinci ile günlük koruyucu tedbirleri elden bırakmamanın önemi akılda tutulmalıdır. Alınan tedbirler ve yapılan tıbbi değerlendirmelerde bacağa sorun oluşturan ve iyileşmesi mümkün olmayan toplardamarlara müdahale edilmesi planlanabilir. Bu yaklaşım üç basmakta incelenebilir:

 

  1. Ana toplardamar sisteminde belirgin bir bozukluğu olmayan hastalarda estetik görünümü düzeltmek amacıyla yüzeysel tedaviler uygulanabilir.
    1. Köpük skleroterapi genişlemiş cilt toplardamarlarına ilaç enjekte ederek bunları farmakomekanik olarak kapatarak silinmelerini sağlayan yöntemdir.
    2. Yine cilt üzerindeki damarlara yüzeysel ince iğne radyo frekans ve lazer uygulaması ile daha ince damarların söndürülmesi sağlanabilir.
  2. Ana toplardamarlarda ileri derecede genişleme-bozulma ve kan kaçağı olan hastalarda yüzeysel ana damarların kapalı yöntemle iptal edilmesi gerekebilir.
    Yaygın olarak ‘lazerle kapalı varis tedavisi’ olarak bilinen bu yöntem; lazer veya radyo frekans kateterlerinin hedef damarlar içine yerleştirilerek ısı enerjisi ile ablasyonu, Türkçe terim ile ‘dağlama’ tekniğine dayanır. Bu işlem için kesi yapılmaması, iğne girişimleri ile cilt bütünlüğünü bozmaması ve kısa iyileşme süreci en önemli artılarıdır. Ana damar dışında yerel olarak genişleyen damar yumakları da küçük kesiler ile mini-flebektomi tekniği ile çıkartılabilir.
  3. Ana toplardamarlarda orta düzeyde genişleme-bozulma ve düşük oranda kan kaçağı olması durumda ise kişiyi takibe alarak varis çorabı desteği altında, kilo kontrolü-bacakların uzatılması-düzenli egzersiz-kıyafet ve ayakkabı seçimi-sıcak temasının azaltılması-kabızlıktan kaçınma gibi tedbirleri uygulanmalıdır. Bu noktada estetik cilt tedavilerinin yapılması düşünülebilse de yüksek oranda nüks-tekrar gelişme riski taşıyabilir.

 

Bilgi ve Randevu için;

0 312 666 7 666

Bu gönderiyi paylaş