KALP PİLİ NEDİR?

   Kalp pili nedir?

Kalp pili, kalp atış hızı belirli bir seviyenin altına düştüğünde, yeterli atış hızının ve ritmin sürdürülebilmesi için kalp kasına elektrik uyarısı gönderen küçük bir cihazdır. Sistem bir jeneratör ve bir veya daha fazla kablodan oluşur.

Jeneratör içinde batarya ve çeşitli elektronik devreler bulunur. Pil jeneratörlerinin çoğu oval veya yuvarlak olarak tasarlanmıştır. Böylece keskin köşeli hatlardan kaçınılarak sert dış yapının zaman içinde vücutta takılı olduğu bölgedeki çevre dokulara ve cilde hasar vermesi önlenmektedir. Jeneratörün ağırlığı modellere ve firmalara göre değişiklik göstermekle birlikte genel olarak 20 ila 30 gram arasında değişmektedir. Pilin çalışması için gerekli enerji batarya tarafından sağlanmaktadır. Bataryada aranan en önemli özellik uzun süre dayanması ve  jeneratör değişimi için yapılacak operasyon sayısını azaltmasıdır. Günümüzde kalp pillerinde kullanılan bataryaların tükenme süreleri, programlama özellikleri ve pilin uyarma fonksiyonunun devreye girme oranına bağlı olarak değişmekle birlikte, bataryaların çoğu   5 ile 12 yıllık hizmet süreleri sonunda tükenme nedeniyle değiştirilmektedir.

 Kablolar, kalpte oluşan sinyali jeneratöre, jeneratörden çıkan elektrik uyarısını kalbe taşıyan ince, yumuşak yalıtımlı tellerdir. Kalp boşlukları içine yerleştirilen kabloların diğer uçları jeneratörün üst kısmına entegre bir bölümde bulunan yuvalara yerleştirilerek vidalanmaktadır

Kalp pili kimlere takılır?

Kalp pilinin en sık takılma nedeni, şikayetlere yol açan, geçici veya düzeltilebilir nedenlere bağlı olmayan ciddi kalp atış hızı yavaşlamasıdır (bradikardi). Kalp pili   ile tedavi edilen kişilerin büyük çoğunluğunda hasta sinüs sendromu, yüksek dereceli atriyoventriküler blok ve yavaş hızlı atriyal fibrilasyon hastalıklarından biri bulunmaktadır. Her yaşta kalp pili tedavisine ihtiyaç duyulmakla birlikte kalp pili takılan kişilerin çoğunluğunu 65 yaşın üstündekiler oluşturmaktadır.

Kalp pili nasıl takılır?

Günümüzde erişkinlere takılan kalp pillerin hemen tamamı, lokal anestezi veya sedasyon altında küçük bir cerrahi müdahale ile gerçekleştirilmektedir. İşlem steril şartlar altında, gerekli donanıma sahip laboratuvarlarda, konu ile ilgili uzman kardiyologlar tarafından yapılmaktadır. Sol veya sağ tarafta göğsün üst kısmında köprücük kemiğinin altında küçük bir kesi yapılır. Kullanılan yardımcı ekipmanlarla bu bölgeden geçen büyük toplardamarlara ulaşılır. Sağlanan damar yolu ile bir veya daha fazla kablo röntgen görüntüsü altında kalbin sağ kulakçık ve/veya sağ karıncığına doğru yönlendirilerek uygun yerlere yerleştirilir. Kabloların diğer ucu jeneratöre bağlanır. Pil jeneratörü göğüs üst kısmında hazırlanan cep içine yerleştirilir. Sistemin düzgün çalıştığından emin olmak için testler yapılır. Daha sonra göğüs üzerindeki kesi yeri dikişle kapatılır. Nadiren kalp pillerinin ameliyathanede cerrahi olarak takılması gerekebilir.

Kalp pili nasıl çalışır?

Kalp pilinin temel iki fonksiyonu, kalp içinde oluşan sinyallerin algılanması ve kalbin uyarılarak yeterli hız ve ritmin sağlanmasıdır. Bu fonksiyonlar, pil uyarısının enerji düzeyi ve sinyalleri algılama hassasiyetinin uygun bir şekilde ayarlanmasıyla sürdürülür. Kalp pilinin modeline göre bu fonksiyonlarını yerine getireceği boşluk veya boşluklar (sağ kulakçık veya sağ karıncıktan tek boşluk, iki boşluk veya üç boşluk şeklinde) seçilebilir.

Sadece sağ kulakçığa kablo yerleştirilirse, bu boşlukta oluşan sinyaller algılanır ve kalp atış hızı düşüklüğünde bu boşluk uyarılarak hız artışı sağlanır. Bu sistemin kullanılabilmesi için, kulakçıktan karıncığa olan iletiminin normal olması gerekir. Tüm dünyada kullanılan kodlama sistemine göre, sağ kulakçıktan uyarma ve algılama yapan sistem, İngilizce anlamının kısaltılmışı olan AAI harfleriyle, hız cevaplı şekli ise AAIR şeklinde ifade edilmektedir.

Aynı şekilde yalnız sağ karıncığa kablo yerleştirilerek bu boşluktan uyarma ve algılama yapan sistem VVI, hız cevaplı şekli VVIR olarak isimlendirilir.

Sağ kulakçık ve sağ karıncıktan uyarma ve algılama yapan çift boşluklu pil sisteminin kısaltması DDD, hız cevaplı şekli DDDR olarak belirtilir. Bu tür pilleri sadece sağ kulakçık veya sağ karıncıktan uyarı ve algılama yapacak şekilde programlamak da mümkündür

 

Çift boşluklu pil sistemi takılmış kişinin EKG kaydında kulakçık ve karıncıkların pil uyarıları ile aktive edildiği görülmektedir.

Kablosuz kalp pilleri

Kalp pili takılan kişilerin bir kısmında yıllar içinde pil kabloların bir kısmında hasarlar ortaya çıkabilmekte ve yeni işlemlere ihtiyaç duyulabilmektedir. Pil sisteminin hassas kısmı olan kablolarla ilgili yan etkilerin önlenmesi amacıyla başlatılan çalışmaların sonucunda 2012 yılında sağ karıncığa takılabilen ilk kablosuz pil örneği geliştirilmiştir. Halen piyasada klasik pillerden yaklaşık %90 oranında daha küçük olan kablosuz pil modelleri mevcuttur Bu piller taşıyıcı bir kateter kullanılarak, toplardamar yoluyla direkt olarak kalbin içine yerleştirilmektedir. Bu pillerin kullanımı oldukça kısıtlıdır.

Takılabilen kalp defibrilatörü

Vücuda takılabilen defibrilatörlerin, kalp pili işlevine ek olarak, karıncıktan çıkan riskli taşikardileri çeşitli elektrik tedavileriyle durdurma özellikleri bulunmaktadır. İmplante edilebilen kardiyoverter-defibrilatör (Implantable cardioverter-defibrillator) olarak da isimlendirilmekte, İKD veya ICD olarak kısaltılabilmektedirler.  1960’lı yıllarda başlayan çalışmalar sonucunda kalp pilleri gibi vücuda takılabilecek defibrilatörler geliştirilmiş, 1986 yılından beri toplardamar yoluyla takılan defibrilatör sistemleri insanlarda uygulanmaya başlamıştır.

Defibrilatör sistemi de kalıcı kalp pillerinde olduğu gibi jeneratör ve kablolardan oluşmaktadır. Günümüzde kullanılan defibrilatör jeneratörlerinin ağırlıkları 60 ile 80 gram arasında değişmektedir.  Defibrilatörlerin, pillere göre biraz daha büyük ve ağır olmasının nedeni içlerinde, batarya ve düşük güç devreleri yanı sıra, şok enerjisinin biriktiği kapasitörler ve bunla ilgili kontrol devrelerinin bulunmasıdır. Şok tedavisi defibrilatör sisteminin ucu sağ karıncığa yerleştirilen kablosunda bulunan bir veya iki adet geniş yüzeyli elektrod ve jeneratör arasında geçen akımla uygulanmaktadır. Defibrilatörlerin çok geniş programlama özellikleri vardır ve kontrol muayenelerinde kişiye göre en uygun ayarlar yapılmaktadır. Planlanmış kontroller dışında çarpıntı, baş dönmesi, bayılma gibi şikayetler veya şok uygulaması hissedilirse, kişiyi takip eden doktor mutlaka bilgilendirilmelidir.

Defibrilatörün takılma işlemi kalp pili takılma işlemine benzemektedir. Kablo sayısı bir, iki veya kalp yetmezliği tedavisi için sol karıncığında uyarılması düşünülüyorsa üç tane olabilir Kabloların yerleştirilmesi göğüs bölgesindeki büyük toplardamarlar yolu ile yapılır. Jeneratör, genellikle göğsün sol pektoral bölgesine takılır. Sol tarafa takılma için herhangi bir engel varsa sağ göğüs bölgesine de takılabilir. Son yıllarda hem jeneratör hem kabloların cilt altına yerleştirilebildiği defibrilatör sistemleri de kullanıma girmiştir. Bu sistem ‘cilt altına yerleştirilen kardiyoverter- defibrilatör sistemi’ (İngilizce; subcutaneous implantable cardioverter defibrillator) olarak isimlendirilmektedir.

Kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan piller

Kalp yetmezliği kalp kasının zayıflaması nedeniyle vücudun ihtiyacı olan kanın yeterince pompalanamaması durumudur. Yorgunluk, nefes darlığı, vücutta şişme gibi belirtileri olan bir hastalıktır. İlaç tedavilerindeki gelişmelere rağmen sorun tam olarak çözülememiştir. 2000’li yılların başından beri kalp yetmezliği bulunan kişilerin bir kısmında, kalbi daha verimli çalıştırmak için geliştirilen kalp pilleri, etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Bu sistemde kalbin sağ taraftaki boşluklarının yanı sıra, sol karıncığı uyaracak bir kablo yerleştirilmektedir. Kalbin sol karıncığını uyaran kablo çoğunlukla toplardamar yoluyla koroner sinüs adı verilen damarın dallarına yerleştirilir. Bu nedenle takılma işlemi diğer pil uygulamalarına göre daha uzun sürer. Bu sistemde kalp boşluklarının çalışması koordine edildiğinden bu tedavi ‘Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi’olarak da isimlendirilmektedir.

Bilgi ve Randevu İçin;

0 312 666 7 666

Bu gönderiyi paylaş