UYKU APNESİ TANI VE TEDAVİSİ
UYKU APNESİ TANI VE TEDAVİSİ
Uyku apne sendromu uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolundaki daralmalar veya tıkanmalar nedeniyle soluk almada kesilmeler ve bu durumun neden olduğu gündüz aşırı uyku isteği gibi klinik sorunlar ile karakterize bir sendromdur. Solunum yolundaki bu daralmalar ve soluğun kesilmesi kanda oksijen düzeyinin düşmesine yol açabilir. Bu durum, beynin oksijensiz kalmasına bağlı gelişen uyarılar sonucu vücudu uyararak sık uyanmalara neden olur.
Başlıca belirtileri gürültülü horlama, uykuda solunumun durması (tanıklı apne) gündüz uykulu olma, sabah baş ağrısı, uykudan dinlenmemiş olarak kalkmak, dikkat dağınıklığı, unutkanlık ve hipertansiyondur. Üç tipi vardır: Santral uyku apnesi (beynin solunumu başlatmaması), obstrüktif uyku apnesi (üst solunum yolunun daralması) ve karma tip. Tanıda polisomnografi (uyku testi) kullanılır.
Uyku apnesinde boğazı çevreleyen kasların gevşemesinin yanı sıra boğaz içindeki ve farenks çevresindeki yağ dokusunun artmasının hava yolu açıklığının daralmasında önemli rol oynarlar.
Uyku apnesine neden olan faktörler:
- Fazla kilo(obezite)
- Burun tıkanıklığı
- Büyük bademciklere ve geniz etine sahip olmak
- Boyun çevresi kalın olan kişilerin hava yollarının dar olması
- Yaşlılık
- Cinsiyet (erkeklerde uyku apnesi olasığı 2-3 kat daha fazladır)
- Genetik yatkınlık
- Yüksek tansiyon ve diyabet gibi tıbbi sorunlar
- Alkol kullanmak
- Sigara içmek uyku apnesi nedenleri arasında gösterilebilir.
Uyku apnesi şüphesini uyandıracak belirtiler:
- Horlamanız var ise,
- Eşiniz veya sizi uykuda izleyen kişiler uyku esnasında nefes alış verişte sorun olduğunu tespit ediyorlarsa,
- Sabahları dinlenmemiş bir şekilde uyanıyorsanız,
- Sabah ağız kuruluğu yaşıyorsanız,
- Uyku esnasında ense ve boyunda terleme oluyorsa,
- Uyku içinde 2 veya daha fazla kere idrar ihtiyacı ile uyanıyorsanız
- Sabah baş ağrınız var ise,
- Gün içinde uykulu hissediyorsanız
Uyku apnesi için adaysınız demektir.
Sağlıklı bir uyku uyumanın, sağlıklı bir uyanıklık için gerekliliği açık bir gerçektir. Bu nedenle uyku sağlığı bozulduğunda gün içinde uyanıklığın korunmasında da sorunlar yaşanmaya başlar. Sonuçta uyku bozukluğunun nedeni ile yaşam kalitesinin düşmesinin yanı sıra birçok kronik hastalığın (hipertansiyon, kalp hastalığı, şeker hastalığı, inme gibi) kapıları da açılmış olur. Uyku bozukluğunu düşündürecek belirtiler varsa erken dönemde uyku testi ile tanısının konması çok önemlidir.
Bu aşamada kendinizde uyku bozukluğunuzun olup olmadığını değerlendirebilirsiniz. Eğer aşağıdaki sorulardan 1 veya daha fazlasına evet diyorsanız sizde bir uyku hastalığı olabilir.
- Yeterli süre uyumama rağmen sabahları uykumu almadan uyanıyorum, kendimi dinlenmemiş hissediyorum
- Yeterli süre uyumama rağmen gün içinde yorgun ve uykulu hissediyorum
- Her gece horladığım söyleniyor
- Gece içinde nefes alamama hissi ile boğuluyormuş gibi uyanıyorum
Uykuda nefesimin durduğu söyleniyor - Özellikle akşam saatlerinde dinlenirken veya yatağa girdiğimde bacaklarımda tanımlayamadığım bir huzursuzluk hissediyorum
- Uyurken bacaklarımda ritmik şekilde hareketler olduğu söyleniyor
- Gece içinde en az bir kez tuvalete gitmek zorunda kalıyorum
- Geceleri baş, boyun veya göğsümde terleme oluyor
- Sabah ağız kuruluğu ile uyanıyorum
- Sabah baş ağrısı ile uyanıyorum
- Toplantılarda, okurken veya TV seyrederken uyuyakalabiliyorum.
Bu sorulardan 1 veya fazlası varsa mutlaka bir uyku testi yaptırmalısınız. Her ne kadar uykuda 84 farklı hastalık olsa da uyku testi ihtiyacının %90’ı uykuda solunum bozuklukları tanı ve tedavisi amacıyla yapılır.
Uyku apne sendromu dünyada toplum genelinde %3 oranında görülmektedir. 50 yaşın üstündeki fazla kilolu erkeklerde %50 civarında görülmektedir. Erken dönemde genellikle kalitesiz ve yetersiz uykuya bağlı olarak ortaya çıkan gündüz aşırı uyku ihtiyacı, unutkanlık, dikkatsizlik, sinirlilik, depresyon ve kolay kaza yapma gibi sorunlardır. Dünyada uyku apneliler normal insanlara göre 3-7 kat daha fazla trafik kazası yapmaktadırlar.
Ayrıca tedavi edilmeyen olgularda geç dönemde ise en önemli olumsuz etkileri damar sistemi üzerinedir. Özellikle kalp ve beyin damarları en çok etkilenen damarlardandır. Uyku apne sendromu kalp krizlerinden %35-65 oranında sorumludur. Uyku apne sendromlu hastaların önemli kısmında hipertansiyon (yüksek tansiyon) gelişir. Aynı zamanda her hipertansiyon tedavisi gören dört kişiden birinde uyku apne sendromu vardır.
Uyku apne sendromlu hastalarda gece ve sabah migren atakları görülebilir. Hem erkeklerde hem de kadınlarda cinsel isteksizlik oluşabilir ve erkeklerde impotans (iktidarsızlık) görülebilir. Kısacası uyku apne sendromu tedavi edilmediği taktirde hemen her organ ve sisteme ait sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir.
Uyku apne sendromu tedavisinde öncelikle genel önlemler alınmaktadır. Bunlar fazla kilosu olan hastaların zayıflaması, sigara kullananların sigarayı bırakmaları, uyumadan en fazla 4 saat önce alkol almayı bırakmaları, uyku verici ve antihistaminik içeren ilaçların kullanımının tekrar gözden geçirilmesi, sırtüstü yatınca hastalığı ortaya çıkan hastalarda sırt üstü yatmanın engellenmesi gibi önlemlerin alınması gerekir. Ancak bu önerilerin alınması genellikle hastalığın iyileşmesi için yeterli olmamakla birlikte tedavinin kolaylaşmasını sağlar.
Uyku apne sendromu tedavisinde PAP (Pozitif havayolu basıncı) adını verdiğimiz bir grup farklı özelliklere sahip cihazları kullanmaktayız. Tedavide öncelikle ilk yatışında yapılan uyku testiyle (polisomnografi) uyku apne sendromu tanısını koymaktayız. Bu test sırasında hastanın bir gece hastanede uyuması gerekmektedir. Ardından Kulak Burun Boğaz hekimine konsülte edilir . Hastaya eğer uyku bozukluğu tanısı konulduysa, PAP cihazının belirlenmesi ve havayoluna uygulanacak basınçların ölçülebilmesi için titrasyon amaçlı ikinci kez hastanede bir gece geçirmesi için yatırılır.
Bu testlerin ardından havayolu açıklığını sağlayacak basınç ve özelliklere sahip PAP cihazı hastaya temin edilerek takibe alınır. CPAP ya da PAP tedavisi uyku apne sendromu nedeniyle bozulmuş olan vücut fonksiyonlarının tümünü düzeltir. CPAP ayrıca uyku apne sendromu olmasa bile kalp yetmezliği olan hastalarda kalp yetmezliği tedavisinde, solunum yetmezliği tedavisinde kullanılabilmektedir.
Yeni nesil gelişen cihaz ve uygulama kolaylığı sağlayan maske ve aksesuarlarıyla uyku apne sendromu tedavisi kolaylaşmıştır. Hastaya temin edilen uygun cihaz sonrası hastalar çok kısa süreler içerisinde tedaviye uyum sağlamakta ve yaşam konforu artmaktadır.
Sonuç olarak uyku bozukluklarının neden olabileceği birçok hastalığın önüne geçmek ve yaşam kalitesini en iyi düzeye çıkarabilmek için uyku testi yaptırılmalı ve var olan bozukluğun tedavisi yoluna gidilmelidir.